.  

  Fırtınalı bir gündü.şehrin içinde birkaç ağaç devrilmişti.elektrikler bir gidip bir geliyordu. rum lardan kalma dört katlı taş evin bodrum katında beynine sıktığı tek kurşunla bir ressam intihar etti.fırtınanın sesinden hiç kimse silah sesini duymadı.öldüğünde yanında  evcil olup olmadığı belli olmayan tek gözlü kirli bir kedi.etrafa saçılmış içinde desenlerin olduğu bir sürü samansı renkte kağıt, duvara gelişigüzel dayanmış farklı boyutlarda birçok yağlı boya resim.masada yarım kalmış sigara, ve yarım şişe adi bir şarap vardı..
     Onunla tanışalı henüz üç gün olmuştu.ben yan apartmanda oturuyordum ilk karşılaşmamız markette oldu.uzun kirli bir pardüsosu uzun bakımsız sakalları ve insanlardan gözlerini kaçıran bir hali vardı .elindeki desen kağıtlarını görünce “resimle ilgilenirmisiniz?” diye sormuştum.oda evet “hemde çok uzun zamandır.ya sen?”dedi “güzel sanatlarda okuyorum son sınıfım” diye cevap verdim.öğrenci merakımı yenemeyip "resimlerinizi görmeyi çok isterim"" şu an işin yoksa görebiliriz "dedi gayet ciddi bir tavırla beraber bodrum katındaki evine doğru yürüdük.kapı kilitli değildi.bir eliyle kapıkolunu tuttu diğer eliyle kapıyı ittirdi.iğrenç bir gıcırdamayla kapı açıldı.içeriden tiner boya yemek tuvalet karışımı bir koku burnuma hücum etti.eliyle ışığın düğmesini buldu etrafı örümcek ağlarıyla kaplı armut tipi lamba birkaç kez yanıp yanmamakta kararsız kaldıktan sonra odayı sarı ışığıyla yarım yamalak aydınlattı

Yorumlar

Popüler Yayınlar